Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 bin 500 Engelli Öğretmen Ataması programında yaptığı konuşmada, “Mayıs ayında gerçekleştirmeyi planladığımız 45 bin yeni öğretmen ataması gibi müjdelerle sizlerin yanınızda olduğumuzu göstermeyi sürdüreceğiz. Sözleşmeliden memur statüsüne geçen 93 bin 272 öğretmenimize takımlarının güzel olmasını diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MEB Şura Salonu’nda gerçekleşen 3 bin 500 Engelli Öğretmen Ataması programında konuştu.Bu atama ile birlikte son 10 yılda eğitim öğretim topluluğuna katılan engelli öğretmen sayısının yaklaşık 11 bin 500’ü bulduğunu aktaran Erdoğan, engelli atamasının hak sahibi öğretmenlere, ailelere, bakanlığa ve öğrencilere iyi olmasını diledi.
Ataması yapılan öğretmenlerle eğitim takımının daha da güçleneceğini söyleyen Erdoğan MEB’e bağlı okullarda vazife yapan öğretmen sayısının 1 milyonu geçtiğini belirti. Erdoğan, öğretmenlerin yüzde 75’inin kendi devirlerinde vazifeye başlamasının, önceliklerinin en başına eğitimi yerleştirmiş olmalarının en değerli göstergesi olduğunu bildirdi.
Ülkeyi bu alanda Türkiye Yüzyılı’na hazırladıklarını belirten Erdoğan, cehalet karanlığını ilimle aydınlatmak için gecesi gündüze katan öğretmenlerin biriken sıkıntılarını çözmenin kendilerine nasip olduğunu söyledi. Erdoğan, “Şehit öğretmenlerimizi rahmetle anmak istiyorum. Şehadet makamına ulaşan 192 kahraman öğretmenimizin sevgilisi anısı milletimizin kalbinde daima yaşayacak. Gözümüzün parıltısı evlatlarımızı, geleceğimizi emanet etiğimiz öğretmenlerimize şükranımızı anlatmaya ne yapsak, ne söylesek kafi gelmez. Biz teşekkürümüzü kuru lafla değil, işte burada olduğu üzere atamalarla, geçtiğimiz yıl yaptığımız üzere Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkartarak söz ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Mayıs ayında gerçekleştirmeyi planladıkları 45 bin yeni öretmen ataması üzere muştularla öğretmenlere olan dayanaklarını sürdüreceklerini belirten Erdoğan,” Sözleşmeliden memur statüsüne geçen 93 bin 272 öğretmenimize takımlarının güzel olmasını diliyorum. Zelzele afette eşini, çocuğunu, kaybeden, sıhhat mazereti ortaya çıkan 4 bin 536 öğretmenimizin yer değişikliği talebini çabucak yerine getirdik. Bu bölgedeki öğretmenlerimizin vilayet içi yer değişikliği hizmetleri hızla karşılandı” dedi.
“Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitimdeki en büyük reformlarımızdan biridir”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitimdeki en büyük reformlardan biri olduğuna vurgu yapan Erdoğan, öğretmenlerin mesleksel gelişimine katkı sunacak bir meslek sistemi getiren bu kanunla mali ve toplumsal haklarda da kıymetli iyileştirmeler yapıldığını kaydetti. Erdoğan, Ülkenin ve milletin hayrına her sorun üzere bu kanun çıktığında da birileri ortalığı karıştırmak için harekete geçti. Öğretmenlerimizi tahrik ederek bu kanunun getirdiği haklardan istifade etmenin önüne geçmeye çalıştılar. Yalancı, yalancılığı ile provokatör provokatörlüğü ile kaldı. Öğretmenlerimiz kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıktı” açıklamasını yaptı.
Başöğretmen ve uzman öğretmen unvanlarını alan öğretmenlerin öbür haklarıyla birlikte mali avantajlardan da yararlanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başöğretmenlik unvanını alan 67 bine yakın, uzman öğretmen unvanını alan 517 bine yakın öğretmeni tebrik etti. Unvan tazminatı ve ek ders fiyatı ile birlikte başöğretmen maaşının yaklaşık 25 bin lirayı, uzman öğretmen maaşının da 22 bin 500 lirayı bulduğunu belirten Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnşallah önümüzdeki periyotta kamu işçisi fiyatlarında yapılan he güzelleştirmeden öğretmenlerimiz de yararlanmaya devam edecektir. Bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının, ilerlemesinin en kıymetli işaretlerinden biri de toplum içindeki dezavantajlı kesitlerin hayata katıma seviyeleridir.”
Türkiye’nin uzunca bir müddet engelli bireylerinin eğitimden istihdama kadar geniş bir alanda haklarını kullanabilmeleri konusunda önemli eksiklikler yaşamış bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan bu ülkenin her ferdinin biricik olduğunu, zenginlik olduğunu, büyük bütünün ayrılmaz bir kesimi olduğunu kaydetti.
Engellilerini ihmal eden bir ülkenin potansiyelinin bir kısmından vazgeçmiş olduğunun altını çizen Erdoğan, “Biz bunun için engellilerin hayata iştiraki konusunda çok kıymetli ıslahatlar gerçekleştirdik. Maddi katkının kurumsal kapasiteyi genişletmenin ötesinde bu alanda bir zihniyet ihtilali gerçekleştik. Engellilerimizin hayatın her alandaki başarısıyla gurur duyuyorsak bu büyük dönüşüm sayesindedir. Engelli öğretmenlerimizin, çocuklarımızın eğitim öğretimine verecekleri eşsiz katkı yanında birebir durumdaki çocuklarımız, gençlerimiz için rol model olacağına inanıyorum. Gereci insan olan öğretmenlik yükü ağır bir sorumluluktur. Hele bir de engelli olmanın getirdiği zorluklarla öğretmenlik mesleğinin ifasının ne manaya geldiği tasavvur etmek bile güç. Sizler bu problemlerin hepsinin üstünden gelme iradesiyle bugün buradasınız. Engellilerimizle ilgili nadiren de olsa önümüze çıkan ön yargılar, yanlış değerlendirmeler hala olabiliyor fakat geçmişle mukayese edilemeyecek kadar güzel bir noktaya geldiğimiz bir gerçektir. Biz bunu kâfi görmüyoruz. Daima birlikte çok daha fazlasına ulaşmamız gerekiyor. Medeniyet köklerimizde var olan pahaları devletimizin imkanlarıyla bütünleştirerek ülkemizi dünyaya örnek olacak bir düzey çıkarmakta kararlıyız. Türkiye Yüzyılı2nın alameti farikalarından biri de bu olacaktır. Bu ülkenin ister engelli, olsun, ister manisiz, çabası, kabiliyeti azmi ölçüsünde önünde tüm kapılar sonuna kadar açıktır” dedi.
Çocuklara ve gençlere verilecek en büyük ikramın onları özgüvene sahip kılmak olduğunu belirten Erdoğan, “Eğitim öğretimle birlikte teknolojiye yapılan yatırımla nitelikli istihdamı genişletmenin gerisinde bu gaye vardır. Kendi insanımıza itimadımız hamasetten ibaret, altı ve içi boş bir böbürlenme asla değildir. Biz milletimizin kendisine imkan sağlandığında ve fırsat verildiğinde neler yapacağını çok güzel biliyoruz” diye konuştu.
“Siyasi, ekonomik, toplumsal, kültürel her alanda fert fert başarılı olan insanlarımızın güçlü bir kurumsal yapının takviyesi ile bu muvaffakiyetleri katlayarak artıracağından kuşku duymuyoruz” diyen Erdoğan, “Bu anlayışla cumhuriyetimizin birinci asrındaki eksik mesken yanılgılarından çıkardığımız dersler ışığında Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu tasarlıyoruz. Gerektiğinde yedi düvele meydan okurken de milletimizin bu özelliğine güvendik güveniyoruz. Maziden atiye kurduğumuz güçlü köprünün kilit taşı olarak gördüğümüz öğretmenlerimizden beklentimiz çocuklarımızı bu idrak ve donanımla yetiştirmeleridir” değerlendirmesinde bulundu. – ANKARA